Bipolar Bozukluk - Manik Dönem Belirtileri | MiskinAdam
PSİKOLOJİK

Bipolar Bozukluk Manik Dönem | Anı – Kısa Öykü

Size, bipolar olmanın yaşattığı kafalardan bahsedeyim biraz. Biliyorum, çok merak ediliyor. Özellikle kendinde bipolar bozukluk belirtileri görenler harıl harıl içerik arıyorlar. Bipolar tedavisi gördüğüm dönemdeki anılarımdan anlatacak çok şeyim var. Bu yazı, sadece bir başlangıç.

Konuya gelelim:

Bir gün yine psikoterapideyim. Bipolar bozukluk belirtileri gösteriyorum.

Psikiyatrıma, “benim hata yapma özgürlüğüm yok mu?” diye sordum. Bu cümlenin sonunda soru işareti var ama esasen bu bir soru değildi. Bu bir isyandı. Ben aslında Kadir İnanır gibi biraz itlik, hergelelik hakkı istiyordum. Atom fiziği de mühendislik de yerin dibine batsın istiyordum!

O dönem, aşağıdaki video tam beni anlatıyordu:

Psikiyatrım, geçmişteki hatalarımdan rahatsız olan yönümün kibirli olmakla alakalı olduğunu anlattı bana.

Adamın niyeti halis. Aydınlatıyor beni.

Tabii ben ne anlıyorum?

Ya da ne anlamak istiyorum?

Sanki psikiyatrım bana “rahat ol yaa.. Sal kendini.” diyormuş gibi, cümleleri manipüle ediyorum zihnimde.

Neyse ben bir şekilde geçmişteki hatalarımla barışıyorum. Buraya kadar sorun yok. Olması gereken de bu. Lakin bipolar bozukluk cereyan edince hiç bir şeyi tadında bırakamıyor insan. Hatalarımızla barıştık. Bu cepte ama yetmiyor. Üzerine bir de kendime itlik, hergelelik yapma kredisi tanımlıyorum.

Temsili değil…

İsyanımı şu içsel sorgularla sürdürüyorum:

-Yeter ya! Ben, her zaman toplumun alkışladığı davranışlar yapmak zorunda mıyım?

-Hep olgun davrandım diye insanlar en ufak rahatlığı bana yakıştıramıyorlar. Acımasızca eleştiriyorlar. Oysa kardeşim her zaman hergele. Dolayısıyla yeni bir hergelelik yaptığında kimse onu eleştirmiyor. Olgun davrandık da hata mı yaptık?

-Millet, o bar senin bu bar benim, gençliğini doya doya yaşadı. Ben de it gibi kariyer kovaladım. Hayatı bu kadar ciddiye almak zorunda mıyım?

Bu gibi azmettirici sorgularla yoğruldum bir süre. Tamam, isyanımda haklı olduğum noktalar vardı. Gerçekten hayatı bu kadar ciddiye almak zorunda değildim. Ya da sosyal aktivitelere zaman ayırmak yerine yatıp kalkıp iş üretmek zorunda değildim. Kabul ediyorum, elbette benim de hata yapma hakkım vardı ve bunları yıllarca kafama takmak zorunda da değildim.

Fakat!

Unuttuğum bir şey vardı: Bana bipolar teşhisi konulmamış olsa da doktorumu şüphelendiren, dürtü kontrol bozukluğum ve hızlı değişen duygu durumum!

Dürtülerime hakim olmakta o kadar zorlanıyorum ki canım bir şey istediğinde onu yapmamı engelleyen her şeyi ortadan kaldırabilirim.

Baba parası ezen işsizler gibi cool olmamı engelleyen ne vardı mesela? Cevap basit: Babamın zengin olmaması.

Kusura bakma hayat, babamın kaderini bana fatura edemezsin, dememle birlikte hopp 15 bin TL kredi hesabımda. Sarmıyor değil, sarıyor.

Sarıyor da işte…

Yazın yediğin hurmalar, kışın kıçını tırmalar.

Bunu düşünemeyecek kadar aptal değilim. Sadece o an düşünmek istemiyorum. İçerisinde bulunduğum ruh halinden bir an önce kurtulmanın yollarını arıyorum. Bedel ödeyeceğimi biliyorum ama bedel ödemekten de korkmuyorum. O an, o lanet bunalımdan çıkayım da bedeli ne olursa olsun diyorum.

Velhasıl-ı kelam,

bipolar

Yüz ifadem birçok şeyi anlatıyor olmalı 🙂

Kadıköy sokaklarına teslim oluyorum önce.

Gözlerim fıldır fıldır mekan arıyor. Rıhtım’daki AYI‘nın üst katında mı takılsam yoksa Dorock XL‘a mı girsem? Olmadı 45’lik yaparım. Buralar kesmedi mi? İstiklal’e akarım agaa…

Bazen tek başıma takılsam da genellikle benim gibi dürtüsel dostları itina ile ayıklıyor, organizasyonun içine çekiyorum. Evlendiğim günden beri serseri yönüme hasret kalmış dostlarım biraz doyuyorlar bana. E tabii, onlarla dost olmamızın sebebini de tahmin edersiniz işte. Kafalar, frekanslar aynı çünkü. Al birimizi vur ötekimize.

Normalde miskin bir keyifçi olan ben, akü yutmuş gibi her gece hareketli ortamlardayım.

İki birayla gayet keyif çakır olabilen ben, o dönem iki birayı sadece dişimin kovuğuna damlatıyorum.

Bir içiyorum, bir içiyorum, gecenin sonunda görmeyin beni.

Bir keresinde mekandan kibarca kovuldum 🤦‍♂

Çünkü adamlar bakıyor ki düz yürümek hak getire, bu çocuk yengeç misali yan yan takılıyor ortalıkta.

“Kardeşim, bugünlük bu kadar eğlence yeterli bence. Hadi git biraz dinlen.” diyerek kapıya kadar eşlik ediyor bana bodyguard.

İtiraz edesim yok mu? Var ama adam abartısız iki metre. Olur ya kibarlığından vazgeçer diye hiç sesimi çıkarmıyorum.

Elbette bir çift söz söyledim! Yanlış hatırlamıyorsam “haklısınız” demiştim. 😏

Anlatya’da eğlence mekanında pislik çıkartan bir çocuktan biliyorum: Bu bodyguardları kızdırınca çok dövüyorlar insanı. Bayağı böyle dinlene dinlene dövüyorlar. Hatta o çocuğu halı döver gibi dövmüşlerdi. Sopanın insan etinde çıkardığı sese inanamazsınız. Adamlar resital yaptı resmen.

Aslında ne kadar zoruma gittiğini anlatamam. Hayatımda ilk kez bir yerden kovuluyordum.

“Ben fuları boynunda bir yazarım yahu! Leyn… Hayırdır oğlum, siz kimi kovuyosunuz?” diyesim var. Neyse ki Antalya’daki olaya tanık olmam, vurmalı çalgı muamelesi görmemi engelledi o gece.

Ertesi gün ayıldığımda düşünüyorum:

Bir arkadaşımın babası, “çamurdan yürürseniz paçalarınız çamurlanır” demişti. Vay be! Adamın lafına geldik mi? Ne vardı o kadar içecek? Bak nasıl da kovdular seni mekandan, diyorum kendime. Bu konuyu da böyle bayağı devlet meselesine çevirmiştim.

Ders Çıkarmak mı? Geç O İşi! Adeta Enerji Patlaması Yaşıyorum (Manik Dönem)

Ertesi gün yine dürtülerimin peşindeyim. Ne haltlar karıştırıyorum saymakla bitmez. Tabii ne yaparsam yapayım, haz vericileri eksik etmiyorum. Benim için haz vericilerin neler olduğunu “Mutlu Eden Şeyler” başlıklı yazımda paylaşmıştım. Alkol, sigara çeşitleri vs işte…

Enteresan olan, sabahları 06:00’da yataktan çıkmamı gerektiren bir işim olmasına rağmen bu tempoya ayak uydurabiliyor olmam. Bu da bipolar duygu durum bozukluğu olan insanlardaki manik dönem özelliklerinden biridir. Enerjiniz kolay kolay bitmez.

Tabii bir yere kadar…

Bir süre sonra bedenim yorgun düşünce sabahları uyanamaz oldum. İki hafta boyunca her gün istikrarlı bir şekilde işe geç kaldım. İş verenler beni sessiz sessiz seyrediyor o sıralar.

Çünkü evimi terk etmişim, psikoterapileri sıklaştırmışım. Bir sorun olduğunu biliyorlar ve üzerime gelmiyorlar.

Tabii o da bir yere kadar…

Bir gün çekiyorlar beni kenara:

Miskin adam, bak seni seviyoruz ama ayıp oluyor böyle her gün her gün mesaiye takmalar. Tamam, zor bir dönemdesin, eyvallah ama hayattaki sorumlulukların devam ediyor…

Kısacası, “başlatma psikolojine” diyorlar işte.

Haydaa!

Ama ben uyarılmaya da alışık değilim, neler oluyor böyle! Üst üste yaşadığım bu alışık olmadığım hadiseler beni psikolojik olarak bir hayli yoruyor. Ee, itlik – hergelelik yapmanın da bir bedeli olacak demiştik ya! Heh işte, o bedelleri ödüyorum.

Psikiyatrım bakıyor bu iş böyle olmayacak, bana bir ilaç reçete ediyor. İlacı görseniz, boncuk kadar bir şey ama adamı bir bayıltıyor ki sormayın.

İlacı düzenli kullanınca bir süre ne çok hareketli ne de çok yılgın olmadan stabil yaşadım. Galiba manik dönem de şimdilik geçti ama ben ilacı kullanmaya devam ediyorum. 1 hafta öncesine kadar devam ediyordum yani. Manik dönem geçince fazla uyuşuk olmaya başladım. Şöyle biraz ara vereyim de canlanayım dedim.

Yok ama birçok bipoların yaptığı o hatayı yapmayacağım. İlaç almayı reddetmeyeceğim. Ufak bir ara verdim işte.

Şimdi de bu uzun yazıyı yazdım. Buraya kadar boşuna mı okuduk, demeyin diye de birkaç bilgiyi özetleyeyim.

ÖZETLE:

Bipolar Bozuklukta Manik Dönem Belirtileri Şunlar

  • Normalin dışında aşırı enerjik hissetmek
  • Yoğun bir şekilde yükselmiş duygular yaşamak
  • Fiziksel olarak da hareketliliğin artışı
  • Sabırsızlık
  • Düşünceler ve konular arası hızlı geçişler
  • Çok konuşmak
  • Hassas ve tedirgin olma durumu
  • Birçok işi aynı anda yapabilme inancı, teşebbüsü
  • Normalde alınmayan risklerin alınması

Bir de manik dönemin karşıtı olan “depresif dönem” var ama onun belirtilerini başka yazımda paylaşacağım. Bizzat o döneme ait yaşanmışlıklarımla birlikte paylaşmayı düşünüyorum.

E yani, sıkıcı psikoloji sitelerinden bir farkımız olsun değil mi? 😉

Yorumlarınızı bekliyorum. Aşağıda, kolayca yorum bırakabileceğiniz bir alan yaptırdım. Hakkını verin yahu!

“Bazen anlatmaya üşeniyorum. Bu yüzden yazıyorum.”
-Miskin Adam


Yeni yazılarımı Instagram'da duyuruyorum. Takip et, iletişimde kalalım ✔️

4 Yorum “Bipolar Bozukluk Manik Dönem | Anı – Kısa Öykü

  1. Emir Reply

    Hocam şöyle bir yazıyı kolay kolay okumam, okurken bırakamıyorum bu ilk defa sizin web sayfanız da oluyor. Hipnoz edici yazılar 🙂 kitaplar da bu çok olur ama böyle web sayfalarında işi bilen bir adam yapar. Siz işinizin hakkını veriyorsunuz.

    1. miskinadam Post author Reply

      Teşekkür ederim @Emir. Hipnotik metinler, benim de üzerinde çalıştığım bir konu ama bu blogda tamamen içimden geldiğince yazıyorum. Özel bir taktiğim yok 🙂 Yorumun oldukça motive edici. 🙏

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yeni yorumları e-posta aracılığıyla bana bildir. Ayrıca yorum yapmadan da abone olabilirsiniz.

Bu yazı ilgini çekti mi?

Yeni yazılarımı Instagram‘da duyuruyorum. Takip et, iletişimde kalalım ✔️