Ya İçe Döneceğiz Ya da Piçe! İçe Dönmek Üzerine - MiskinAdam
PSİKOLOJİKYeni Yazı!

Ya İçe Döneceğiz Ya da Piçe – İçe Dönmek Üzerine Köşe Yazısı

Hayatımızı piç etmek için ekstra çaba sarf etmemize gerek yok. Birçoğumuz zaten gayet iyi bir şekilde yapıyoruz bunu. Gelin size nasıl da farkında olmadan yaşam kalitemizi düşürüp hayatımızı piç ettiğimizi ve aslında bu durumu nasıl da kolaylıkla değiştirebileceğimizi anlatayım. Üstelik çok net bir reçete vereceğim çünkü biliyorum ki “bir insan ya nettir ya göttür.” Dolayısıyla bana güvenebilirsin sevgili okur. Lütfen okumaya devam et.

Akım haline gelen bazı düşünce veya sloganları hatırlamanı istiyorum: 

“Mutsuzluğun sebebi farkındalıktır”

“Zeki insan mutsuz olur”

“Meyve veren ağaç taşlanır” 

“İnsanoğlu bencildir” 

“Karakteri sağlam olanın düşmanı çok olur” 

“Çok seversen üzülürsün”

Bu gibi sözlerin hepsinde doğruluk payı olsa bile çözüme dair hiçbir ipucu vermezler. Ne yapalım yani, zeki olduğumuz için mutsuz oluyorsak geri zekalı olmaya mı çalışalım? İnsanoğlu bencilse biz hayvan mı olalım? Farkındalık mutsuzluksa cahil mi kalalım? Sevgi gibi iyileştirici bir duyguda cimri mi olalım? Dünyanın yaşanmaz bir yer olduğuna ikna olup kabullenilmiş çaresizliğe mi düşelim? 

Çözüm önermedikleri gibi, insanın kibirlenmesine ve nefret şarj etmesine sebep olan bu akımlara kapılmak, inanın hayatımızı cehenneme çeviriyor.

“Peki, neden bu tür ucuz ifadeleri kullanma ihtiyacı duyuyoruz?”

*Dikkat ederseniz yukarıdaki soruyu kendimize sormuş olduk. İşte benim içe dönmekten kastım bu. Yaşam kalitemizi artırmanın ve huzurlu olmanın yolu bu. Başkalarını suçlamak yerine –bazen gerçekten suçlu olsalar bile– çözüme dair soruları kendimize sormaktan bahsediyorum… Şimdi kendimize sorduğumuz bu soruyu yanıtlayalım:

İyi veya kötü duygularımızın altındaki ihtiyaçları tespit etmek, duygularımızı anlamak, kendi eksikliklerimizi bulup iyileştirmek dururken, tüm huzursuzluğumuzu dış sebeplere yoruyorsak bunun tek bir açıklaması var: İçe dönüp kendimizle yüzleşmekten korkuyoruzdur. İşte, tam olarak bu korkuyla veya çekinme haliyle hayatımızı piç ediyoruz. Mesela dikkat ediyorum: Sürekli çevresinden veya insanlardan şikayetçi olanlar psikoterapi alma konusunda daima direnç uyguluyorlar. Bu bir tesadüf değil çünkü psikoterapi demek, içe dönüp kendinle yüzleşmek demektir. Bazen kendi eksiklerimizle yüzleşmekten korkuyor olabilir miyiz? Bu yüzden “mutsuzluğun sebebi farkındalıktır” gibi kibirli sloganlarla eksiklerimizi maskeliyor olabilir miyiz? 

Oysa gerçekten farkındalığı yüksek olan insan, kendini huzursuz eden durumların faturasını başkalarına veya elinde olmayan sebeplere kesip arkasına yaslanmayı seçmez. İnsanlar kötü olduğu için mutsuzum veya çok zeki olmak başa bela, demez. Gerçekten farkındalığı olan insan, kendisiyle yüzleşmesi gerektiğinin de farkına varır. Hem biliyor musun, biz kendimizle yüzleşmedikçe başkaları bizi mutlaka yüzleştirecektir ama bu yüzleştirme, bizim kendimize veya bir uzmanın bize uyguladığı kadar şefkatlice olmayacaktır. Bir örnek vereyim:

Herkesin kişisel alan ihtiyacı vardır fakat sevgilimizin, eşimizin veya arkadaşımızın kişisel alan ihtiyacıyla bizimki farklı olabilir. Biz daha fazla kişisel alana ihtiyaç duyan biriysek bunun mutlaka anlaşılır bir sebebi vardır. 

Öte yandan biz kendimizi, kendi duygularımızı iyi bir şekilde anlamamışken, içe dönüp ihtiyaçlarımızı ve miktarını netleştirmemişken, karşımızdakinin anlamasını bekleriz. Bu durumda karşımızdaki bizi doğal olarak anlamaz ve bencil olduğumuzu iddia edebilir. Biz de onun anlayışsız olduğunu iddia edebiliriz. Sonra o kişi “insanlar çok bencil” genellemesine sarılır. Biz de “insanlar çok anlayışsız” genellemesine sarılırız. Hâl böyle olunca, hiç de profesyonel olmayan yüzleştirmelerle biz birilerini, birileri de bizi değiştirmeye çalışır. Buna karşılık hepimiz biliyoruz ki kimse kimseyi değiştiremez ama isteyen herkes kendini değiştirebilir. Üstelik bir insanı veya tüm insanları değiştirmeye kalkışmak, kendimizi değiştirmekten çok daha zor, aynı zamanda beyhude bir çabadır. Doğrusu: 

İçe Dönmek

Sen değişirsen dünyan değişir. Herkes kendini değiştirmeli/geliştirmelidir. O halde yine kendimize bir soru soralım mı? 

“İçe dönmenin ve kendimle yüzleşmenin en kolay en garanti yolu nedir?” 

Bunu yapmış biri olarak hemen yanıtlıyorum: Neye neden ve ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu, hangi duygumuzum hangi ihtiyaçtan tetiklendiğini anlayabilmek için, sertifikalı bilmem ne koçlarından değil; diplomalı, gerçek bir psikologdan veya psikiyatrdan profesyonel destek almamız şart sevgili okur. Evet, şart ve bu şartı yerine getirmek için hasta olmamıza gerek yok. Bu bir tür gelişim yolculuğudur. Duygularımıza anlam vermeyi başardığımızda çözüm kendiliğinden gelecektir. İçe dönüp kendimizi daha iyi tanıdığımızda yanlış insanları hayatımıza çekmez ve mevcuttaki yanlış insanlarla aramıza sağlıklı mesafeler koymaya başlarız.

Tüm bunlar olurken doktorumuz bize akıl vermek yerine sadece görmemizi ve anlam vermemizi sağlar ki doğru yöntem de budur. Ancak bu şekilde gerçekten farkına varıp hem kendi ihtiyaçlarımızı anlar hem de kendimizi doğru şekilde ifade edebiliriz. O zaman bencil değil, ne istediğini bilen ve açık iletişim kuran birine dönüşürüz. Demem o ki: Problemin çözümüne dair soruları kendimize sormadığımız sürece, içe dönüp yüzleşmediğimiz sürece, bir arpa boyu yol alamayız. O yüzden sevgili okur: Ya içe döneceğiz ya piçe! O yüzden sevgili okur, bir dünya kişisel gelişim kitabı okuyup şarlatanları zengin etmektense, bir dünya vaktini boşa harcamaktansa, bir psikolog veya psikiyatrdan profesyonel destek almanın çok daha verimli bir yatırım olacağını garanti ediyorum. Bugün herkesin tıpkı kitap okumak gibi, bir psikolojik danışmandan destek alması gerektiğini savunuyorum.

Anlatmaya Üşendiklerimi Yazıyorum
Bünyamin Kapıcıoğlu


Yeni yazılarımı Instagram'da duyuruyorum. Takip et, iletişimde kalalım ✔️

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yeni yorumları e-posta aracılığıyla bana bildir. Ayrıca yorum yapmadan da abone olabilirsiniz.

Bu yazı ilgini çekti mi?

Yeni yazılarımı Instagram‘da duyuruyorum. Takip et, iletişimde kalalım ✔️