Hayatta gerçek bir/birkaç dosta sahip olmayı, büyük bir servete sahip olmakla eşdeğer tutuyorum. Yoksulluğun yüceltilmesinden hiç hoşlanmadığım gibi, bazen sahip olunan servetin insanda büyük hasarlara yol açabilme ihtimalini de görmezden gelmiyorum tabii ki. Dolayısıyla, büyük bir servete benzettiğim dostluk ilişkilerinin de bazen büyük hasarlara yol açtığı durumlara ışık tutmak istedim ki bo konu oldukça önemli!
Kaybetmekten korktuğumuz veya korkmadığımız insanlarla nasıl iletişim kuruyoruz? Nazımızın geçtiği insanlarla nasıl iletişim kuruyoruz? Sevdiğimiz veya sevmediğimiz insanlarla; mesafeli...
Bir çılgınlıktır gidiyor: Kimseye güven olmazmış, herkes vefasızmış, kimse için hiçbir şeye değmezmiş, insanlar kötüymüş… Böyle ucuz serzenişleri kimden duysam “varlığının...
Bu gönül işlerine ne çok kafa yoruyoruz değil mi? Çünkü hepimiz aynı şeyi istiyoruz aslında: Sevilmek. Güzel sevilmek. Fakat… Mesela sevmeyi bilmeyen birine, nasıl seveceğini öğretebilir...
Neyin ne olduğunu bildikten sonra hiçbir tercihe karşı değilim: Alkole de karşı değilim, kişisel gelişim kitaplarına da… Nitekim bazı meseleleri eksik yorumladığımızı düşünüyorum ve...
En genel tanımıyla ”partnerler” karşılıklı beklentilerini dile getirmek yerine genellikle ilişkilerine isim koymayı tercih ederler çünkü yazılı olmayan ama herkesin bildiği kuralları,...
Aklıselim hemen her insan ön yargının yanlış bir davranış olduğunu savunur. Esasen buna itirazım yok ama her şeyin ya mutlak doğru ya da mutlak yanlış kabul edilmesine itirazım var. Bazı...
Elbette hepsini kast etmiyorum ama çoğumuzun sevmediği, hatta uzak durmaya gayret ettiği birkaç akrabası vardır. Öyle ki bu konudaki serzenişleri mizah sayfalarında, karikatürlerde,...